Ulakbilge - Sosyal Bilimler Dergisi
www.ulakbilge.com
Cilt 9, Sayı 56  2021/1  (ISSN: 2148-0451, E-ISSN: )
Mehmet NUHOĞLU

NO Makale Adı
1610359147 II. MEŞRUTİYET SONRASI OSMANLI ARŞİV BELGELERİNDE ŞEHİR SURLARI

Yerleşik hayata geçildikten sonra yerleşim biriminin güvenliğinin sağlanması için etrafının bir duvarla çevrilmesi, insanlığın bulduğu en etkin güvenlik unsurlarının başında gelmektedir. Sanıldığının aksine şehirlerin etrafının surlarla çevrilmesi, şehirleri ve içinde yaşayanları düşmanlarına karşı kolay bir yem haline getirmez. Ateşli silahlar öncesinin savaş teknolojisinde sağlam bir sur duvarı veya sistemi her zaman şehirleri ve içindekileri düşmanlarına karşı avantajlı kılmıştır. 15. yüzyıldan itibaren ateşli silahlarının geliştirilmesi şehir surlarının işlevlerinin yavaş yavaş yitirmesine yol açmıştır. Modern dönemde Sanayi İnkılabının geliştirdiği silah teknolojisi, şehir surlarını tamamen işlevsiz kılmıştır. Şehir surlarının işlevlerini yitirmesi ve büyük oranda prestijli kamu binalarındaki plastik öğelerin yer almaması nedeniyle yıkılması gündeme gelmiştir. Avrupa’daki şehir surlarının çoğu sanayileşme sürecinde ortadan kaldırılmıştır. Sanayileşmede geç kalınması, II. Meşrutiyet dönemine kadar askeri amaçlı kullanılması Osmanlı ülkesindeki pek çok şehrin sur, kale ve burçlarını 20. yüzyılın başına kadar getirmiştir. II. Meşrutiyet döneminden sonra bu yapıların boşaltılması kararı üzerine, kale, sur ve burçların ne olacağı sorusunu gündeme getirmiş ve Osmanlı bürokrasisi arasında yazışmalara konu olmuştur. Yerel yöneticiler bu surları bayındırlık faaliyetlerinde kullanabilecekleri hazır taş malzeme ve yeni arsa kaynakları olarak görmekte ve merkezi idareden bu yolda izin çıkarmak peşindedir. Tarihi belgelerde, bu taleplere Müze-i Hümayun’ün tarihi ve milli eser olmaları, tarihi birer yadigar konumunda bulunmaları sebebiyle karşı çıktığı görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Şehir surları, eski eserler, mimari, sanat