Ulakbilge - Sosyal Bilimler Dergisi
www.ulakbilge.com
Cilt 7, Sayı 32  2019/1  (ISSN: 2148-0451, E-ISSN: )
Umut GERMEÇ

NO Makale Adı
1552037971 20. YÜZYIL BAŞLARINDA BATI RESMİNDE DOĞA

Doğanın sanatsal ve estetiksel olarak belirlenişi her toplumda yaşama olanaklarıyla, (ileri toplumların sanatında baskın olan toplumsal grubun, sınıfın çıkarlarıyla) bağımlı ve koşullanmıştır. Doğanın güzelliğinde, ideal olanla gerçek olanın ilişkisi kültür tarihi boyunca bu bağlamda bir özellik gösterir. Doğayı konu edinen resimler 17. yüzyılda Hollanda’da, Ruysdael, Hobbema ve Van Goyen’lerin yaptıkları özerk peyzajlar dışında, Turner ve Constable’a kadar genel olarak İngiliz ve Fransız toprak sahiplerimin mülk tutkularıyla desteklenmiştir. Poussin ve Lorrain’in peyzajlarının estetik bağlamını feodal soyluların mülk tutkusu belirlemiştir. Turner’ın doğadaki durumları kendi içini anlatmaya yönelik fırçasıyla araştırması Batı sanatının 20. yüzyılda ortaya çıkan sanat akımlarına dayanak oluşturmuştur. Doğalcıların sanayi kentlerine karşı düşünsel bir duruş göstermesi ve İzlenimcilerin plastik açıdan öznelliği besleyen yordamı sanatçı kişiliği önemli kılmıştır. Doğa ve insan bütününün sanayileşmeyle gelen, kırıma ve sömürüye karşıtlığı her sanat akımı üzerinde belirleyici olmuştur. Gauguin’in doğaya kaçışında etken olan bu düşüncedir. Biri Romantik ve Ekspresyonist, diğeri klasik ve uyumlu iki yaklaşımla Avrupa sanatı 20. Yüzyıla girmiştir. Fransa’da Fov’lar ve Almanya’da Die Brucke üyeleri, 19. yüzyılın son dönemlerinde etkin olan sanat anlayışının, dışavurumcu ve duygu yüklü formlarını kaynak edinmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: doğa, peyzaj, Romantizm, Doğalcılık, Ekspresyonist