Ulakbilge - Sosyal Bilimler Dergisi
www.ulakbilge.com
Cilt 5, Sayı 10  2017/2  (ISSN: 2148-0451, E-ISSN: )
Mert Can ERDOĞAN

NO Makale Adı
1489086906 OSMANLI DEVLET YÖNETİMİNDE AKIL VE MEŞVERETİN YERİ

Devletin hangi esaslara göre yönetilmesi meselesi Osmanlı siyaset yazarlarınca genişçe işlenen bir meseleydi. Merkezî bürokrasinin giderek güçlenmesi ve devlet içerisinde etkinliğini artırması sonucunda, bürokratların meslekî bakış açılarını ve ihtiyaçlarını yansıtan talepler nasihatnamelerde geniş yer bulmuştu. Nasihatname yazarlarına göre devlet idaresinde konunun uzmanı, akıllı ve bilgili insanlara danışılarak yol alınmalı ve karar verilmeliydi. Bu çerçevede hem Türk devlet geleneğinde hem de İslam siyaset düşüncesinde geniş yer bulan akıl ve meşveret kavramları, Osmanlı siyasal metinlerinde genişçe işlenmiş ve başarılı idarenin anahtarı olarak sunulmuştu. Bu yaklaşım XIX. Yüzyıl’da kurumsal bir boyuta getirilerek Tanzimat döneminde ülke idaresi büyük ölçüde konunun uzmanı kadroların oluşturduğu meclislerce yürütülmüştü. Bu durumdan anlaşılacağı üzere bürokrasinin düşünce hayatında oynadığı merkezî rol, geleneksel kanun-ı kadimci ıslahat fikriyatı ile uluslararası rekabetten etkilenen Tanzimat düşüncesi arasındaki köprüyü oluşturmuştur. Osmanlı siyaset düşüncesinde ve idare geleneğinde güçlü bir yeri olan meşveret usulü, XIX. Yüzyıl’ın koşullarında büyük önem ve ağırlık kazanmıştı. Meşveret meclisleri üzerinden akıllı ve uzman kişilerin istişaresine dayanan idare fikri de geleneksel Osmanlı düşüncesi ile birleşerek kabul görmüş ve ihtisas sahibi bürokratların müzakerelerine dayanan karar alma organlarını işaret ederek Tanzimat döneminin ruhunu oluşturmuştu. Böylelikle Osmanlı devlet geleneğinde ve bürokratların zihniyet dünyasında mevcut olan meşveret geleneği XIX. Yüzyıl idari dönüşümünde önemli bir rol oynamıştı.

Anahtar Kelimeler: Meşveret, Nasihatname, Osmanlı Düşünce Hayatı, Akıl